3 Ağustos 2014 Pazar

Bisiklet turuna hazırlık -I



Vizemi alıp eve dönerken  kafamın içinden milyonlarca düşünce geçiyordu. Tura hazırlık için yapmam  gereken ne kadar çok şey vardı. Düşündükçe korktum, korktukça da düşündüm. 


Tura hazırlanabileceğim 3 haftam vardı fakat iş yerinde beni bekleyen çok yoğun 2 haftalık bir dönem söz konusuydu. Ayrıca bir süredir rahatsızlığımdan dolayı bisiklete binemediğim ve kondisyonsuz olduğumu da göz önüne alınca zorlu bir hazırlık dönemi beni bekliyordu.


Hazırlıklarımı kolaylaştırabilmek adına aklıma tur ile ilgili olarak gelen tüm fikirleri ve turda ihtiyacım olacağını düşündüğüm tüm malzemeleri  bir kağıda yazdım. İyi ki de yazdım çünkü not almak en azından birşeyleri unutma korkumu ve stresimi üzerimden aldı. Bu sırada tur arkadaşlarımla da irtibat halindeydik. Yapılması gerekenler, yanımıza alacaklarımız ve yapacaklarımız konusunda  konuşmaya başlamıştık.


Bu dönemde yaptığım hazırlıklara ve kafama takılan sıkıntılı konulara değinecek olursam ... 


Bisikletin uçakla taşınma sorunsalı 

Bisikletin yurtdışına uçakla taşınabileceğini yakın çevremden ve takip ettiğim uzun turlar yapan bisiletçilerden biliyordum lakin sürecin nasıl gerçekleştiğine dair kesin bir bilgim yoktu. Bu konuda bilgilenmek için uçak biletimi aldığım Pegasus firmasını aradım. Bana yurtdışı uçuşu sırasında bagaj olarak bisiklet götürmek istemem halinde, uçak biletimi satın aldıktan sonra telefonla tekrar firmayı arayıp bilgilendirmem gerektiği söylendi. Buradan da anlaşılacağı üzere uçak bileti satın alırken bisikleti bagaj olarak ekleme teknolojisi Pegasus’un hizmetleri arasında yok (diğerlerinde var mı bilmiyorum) . 


Uçakla bisiklet taşımak için kaç lira ödemeliyim ?


Uçuşumu İzmir-İstanbul, İstanbul-Milano ve Roma-İstanbul, İstanbul –İzmir olarak yapacaktım. Bisikleti bagaj olarak taşımak istemem halinde yurtiçi her uçuş için 45 tl, yurtdışı uçuşlar için ise 120 tl gibi bir para ödemem gerektiği söylendi. Yani tüm uçuşları gözönüne aldığımda sadece bisikleti yurtdışına götürüp getirmek 330 tl’ye (yaklaşık bir uçak bileti parasına) mal oluyordu. Ödemem gereken parayı öğrenince kulaklarıma inanamadım. Bu kadar para sırf bisikleti taşımak için verilir mi hiç? 

Telefondaki yetkili ile tatlı sert konuşmaya başladık. Söze bisikleti taşımak için daha uygun bir yol yok mu diyerek başladım. Bisikletim, direk olarak Milanoya gideceğine göre (normal bir valiz gibi) en azından yurtiçi uçuş parası alınmaması gerek diye direttim fakat ne yazık ki pek işe yaramadı. Yetkili kişi haklı olduğumu fakat bahsettiğim durumla ilgili kuralların yakın zamanda değişmiş olduğunu belirtti.Öyle ya da böyle bu parayı verecektim kaçış yoktu. İlk başlarda bu duruma çok üzülsem de sonraları yaşayacağım güzel şeyleri düşünüp boşverdim.


Sonuç olarak yurtdışına bisikletle gitmek gerçekten maliyetli bir iş ve bu yüzden en başından bu durumun farkında olmak lazım. Bisikleti özel bir özen ile taşımadıkları ve sizin bagajınız olan şey bisikletiniz olduğu halde bu kadar çok para ödemek saçma fakat şu an için başka alternatif çözüm yok gibi gözüküyor. İnsan isteyince tabi gözü para engelini  dahi görmezden geliyor lakin aklından da bir daha yurtdışında bisiklet turu yapmam bu da son olur herhalde diye düşünmekten kendini alamıyor. 


Telefon ve fotoğraf makinesi


Uzun süredir  pek akıllı olmadığı iddia edilen telefonumla mutlu mesut yaşıyor olmakla birlikte son dönemde akıllı telefon alma ihtiyacım oluşmaya başladı. Gerek sosyal medyada paylaşım, gerek gps kullanımı, gerekse telefon uygulamalarının faydaları nedeniyle gözümü telefonların akıllısına diktim. Tur öncesinde almak üzere uzun uzun telefon araştırması yaptım. İncelemelerim sonunda ilgi alanıma giren telefonların fiyatlarının 1100 tl ile 2500 tl arasında değişmekte olduğunu gördüm.  Benim gibi eski teknoloji mekanik telefon kullanmaya alışmış ve akıllı telefonların son zamanlarda daha çok gösteriş amaçlı kullanımının yaygın olduğunu düşünen, lüks ya da pahalı harcamalardan sakınan birisi için bu fiyat aralığı biraz fazla gelmişti. Şu an telefon piyasasına bakınca insan doğal olarak “normal ama iyi bir telefon için o kadar eder kolaylıkla” diyebiliyor fakat teknolojinin bu kadar yaygınlaştığı ortamda bu kadar yüksek paraların talep edilmesini SSCB’den kalma kafam algılayamıyor maalesef. 


Telefon için ayırmam gereken bütçenin düşündüğümden fazla çıkması nedeniyle bir süre beklemeye karar verdim. Telefon alma işini tur sonrasına mı bıraksam diye düşünmeye başlamıştım ki kısa bir süre sonra kız arkadaşım tanıdığının kullandığı fotoğraf makinesi özellikleri ön planda olan bir telefondan bahsetti. Benim gibi gezmeyi, dolaşmayı seven ve ilginç bulduğu herşeyi bir japon tutkusu ile fotoğraflamak isteyen birisi için kulağa çok cazip geliyordu. Hemen internetten araştırmalarıma başladım. Çok sayıda  video, inceleme yazısı okudum ve ürün yorumlarına baktım. İhtiyaçlarımın karşılanması anlamında telefon (Galaxy S4 Zoom)  tam istediğim gibiydi.


Fiyatı ise Samsung Galaxy S3’ün  1100 tl olduğu dönemde internet sitesinden 815 tl’e bulmuştum. Telefonun “göze çarpan” olumsuz özelikleri ise alışılagelen akıllı telefon inceliğinden uzak olması ve pek estetik durmuyor olmasıydı. Bu sebeplerle de cepte taşınmaya çok uygun değildi. Sanırım bu yüzden de fiyatı daha alt seviyelerde kalmıştı.


Telefonum  kargoyla turdan yaklaşık 2 hafta önce geldi. Gelir gelmez deneme çekimlerini  yaptım. Kısa süreli eviçi deneyimlerim bana az ışıklı ortamlarda dahi çok iyi çekimler yaptığını ve yüksek zoom özelliği sayesinde nesnelerin çözünürlüklerini azaltmadığını gösterdi. Ki tur boyunca da bana eşlik edecek olan telefon  ve fotoğraf makinem artık kendisi olacaktı. Siparişim elime ulaştığında telefonla beraber ayrıca  yedek bataryanın da gönderilmiş olduğunu  görmem doğru bir tercih yaptığım duygusunu tamamıyla pekiştirdi. 


Antrenman ...


Yaklaşık 1000km’ye yakın yol pedallayacaktım  ve uzun süredir çeşitli sebeplerle bisikletime binemiyordum. Tur planı dahilinde Stelvio Geçidini de tırmanacağımız düşünüldüğünde (2700 metre) mutlaka tur öncesi antrenman yapmam gerekiyordu. Bu dönemde hergün işe geliş, gidiş ve şehir içi kullanımlarımın tamamında bisikletimi kullandım. Ayrıca hazırlık anlamında büyük sayılabilecek Kuşadası-Meryemana  ve Kuşadası- Kirazlı Köyü turlarını yaptım. Özellikle Meryemana turundaki tırmanışlar hazırlanmam açısından oldukça yararlı oldu.

Bu hazırlık turları sırasında yeni telefonumu deneme fırsatı da buldum. Telefonuma yansıyan ilk kareler şunlar oldu ; 











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder